TR
  • English
  • Türkçe
  • русский язык
  • українська
  • العربية
  • Deutsch
  • español, castellano
  • Français
  • 中文 (Zhōngwén), 汉语, 漢語
  • فارسی
  • 48 saatte

    Antalya

    Antalya’yı hakkıyla keşfedebilmek için 48 saat, çok ama çok kısa bir süre. Ama gelin, Antalya seyahatinizi iki güne nasıl sığdırabileceğimizi deneyelim!

    Birinci Gün

    Güne bol yeşillikli ve bol peynir çeşitli bir kahvaltıya başlayın. Zira biraz yorulabilirsiniz. İlk durak Kaleiçi olsun. Hadrian Kapısı’ndan Kaleiçi’ne girin ve girdiğiniz istikamette, Kaleiçi’nin dar sokaklarını ve özgün mimarisini inceleyerek ilerleyin. İstikamet Yat Limanı. Bir tekneye atlayın, serin bir içecek alın ve falezleri seyredin. Tekne, Aşağı Düden Şelalesi’ne geldiğinde fotoğraf çekmeyi ihmal etmeyin. Tekne turu bitince öğle yemeği zamanı da gelmiş olacak. Kaleiçi’ndeki sevimli restoranlardan birini seçebilirsiniz.

    Öğle yemeği sonrasındaki durak Perge Antik Kenti olabilir. Perge, oldukça geniş bir alan üzerine kurulu ve onlarca tarihi esere ev sahipliği yapıyor. Yani Perge’yi gezmek biraz vaktinizi alacak. Ve eğer hava sıcaksa, sonrasında serinlemeye ihtiyacınız olacak. Ancak Antalya’da serinlemek için onlarca seçenek var. Bunlardan birisi, Perge’ye yakın sayılabilecek Lara Plajı. Akşamüstünü Lara’nın altın rengi kumsallarında geçirin, yorgunluğunuzdan arının. Akşam yemeği için bir deniz ürünleri lokantası tercih edebilirsiniz. Zira Antalya’daki deniz ürünü restoranları, size lezzetli ve tuz içinde pişmiş Lagos Balığı sunabilir. Lagos’u tatmadan Antalya’dan ayrılmayın.

    İkinci Gün

    İkinci güne erken başlayın. Zira Kemer’deki Tahtalı Dağı’nın zirvesine çıkan teleferiğe gün doğumundan önce binebilir ve günü 2,365 metre rakımlı Tahtalı Dağı’nın heybetli zirvesinde karşılayabilirsiniz. Hiç şüpheniz olmasın, bu deneyim ömür boyu aklınızda kalacak ve hatıra olarak size eşlik edecek. Yani çok erken uyandığınıza değecek. Tekrar deniz seviyesine indikten sonra, Olympos Antik Kenti pek uzakta olmayacak. Antik kent yolunda köy kahvaltısı yapabileceğiniz sevimli mekanlar var. Onları değerlendirebilirsiniz. Sonrasında kente giriş yapın, denize doğru, antik kenti keşfederek ilerleyin. Eğer yorulursanız, yolunuzun sonunda eşsiz bir kumsal sizi bekliyor olacak.

    Öğle yemeği için, Olympos’un yakınlarındaki Çıralı’da butik restoranlara gidebilirsiniz. Her biri size kendine has, lezzetli seçenekler sunacak. Sonrasında ise biraz daha batıya doğru ilerleyebilirsiniz. İstikamet, Antalya’nın sakin ve şirin ilçesi Kaş. Kaş’a gelmişken tabii ki bir tekne turuna katılmalısınız. Limandan bir tekne seçin, ona atlayın ve turkuaz denizin en berrak olduğu koyu bulmaya çalışın. Ve sakın Kekova Adası’nın kuzey kıyılarına gitmeyi ihmal etmeyin. Zira denizin birkaç metre dibinde olmasına rağmen çıplak gözle görülebilen antik eserler, sizi büyüleyecek. Kekova Adası’nın çok yakınlarında yüzmek, o antik zenginliği korumak için mümkün değil, ancak çok yakınlarda çok sayıda sakin koy göreceksiniz. Onlardan birini seçin ve Akdeniz’de serinleyin. Limana döndüğünüzde muhtemelen akşam yemeği vakti gelmiş olacak. Kaş’ın şirin sokaklarındaki butik restoranlardan, sevdiğiniz müziği çalan birini seçin. Güzel müzik eşliğinde, ılık bir havada, sakin bir Kaş akşamının tadını çıkarın!