TR
  • English
  • Türkçe
  • русский язык
  • українська
  • العربية
  • Deutsch
  • español, castellano
  • Français
  • 中文 (Zhōngwén), 汉语, 漢語
  • فارسی
  • dinle

    Antalya

    Geçmişten hikayeleri, binlerce yıllık efsaneleri ve Antalya şelalelerinin eşsiz tınılarını dinleyin!

    Aspendos

    Hikayesi

    Dünyanın en iyi korunan antik tiyatrolarından birine ev sahipliği yapan Aspendos Antik Kenti’ne ait, çokça anlatılan bir efsane de mevcut. O efsane şöyle özetlenebilir:

    Romalılar döneminde Aspendos Kralı’nın Belkıs adında, dünyalar güzeli bir kızı vardı. Kentin iki ünlü mimarı da kralın kızı Belkıs’a aşıktı. Kral ise kızını hangi damat adayıyla evlendireceğine karar veremediği için bir yarışma düzenler. Mimarları yanına çağırır, onlara “Hanginiz Aspendos kenti için yararlı ve güzel bir eser yaparsa kızım onunla evlenecek” der. Mimarlar uzun bir çalışmanın ardından eserlerini krala sunar.

    Mimarlardan biri kentin su ihtiyacını karşılamak adına kente su kemerleri inşa eder. Diğeri ise ihtişamlı Aspendos Tiyatrosu'nu yapar. Kral bu iki eserin muhteşemliği karşısında karar almakta zorlanır ve kızını en çok kimin sevdiğini anlamak için başka bir yol denemeye karar verir. Bu sefer mimarlara “İkinizde çok yararlı eserler yaptınız, bunun için sözümü tutacağım ve kızımı ortadan ikiye böleceğim. Bir yarısını birinize diğer yarısını diğerinize verip evlendireceğim” der. Mimarlardan biri güzeller güzeli Belkıs’ın ortan ikiye bölünmesine razı olmaz ve Belkıs ile evlenmekten vazgeçtiğini söyler. Kral, kızının bölünmesine razı olmayacak kadar çok seven mimarın, doğru kişi olduğunu düşünerek kızını, Belkıs’ın bölünmesini istemeyen mimarla evlendirir. Bir başka inanış ise kralın kızını ikiye böldüğü ve bu yüzden Aspendos Tiyatrosu’nda yarım bir kız heykeli bulunduğu şeklindedir. 

    Yanartaş (Chimaera) Efsanesi

    Yanartaş, Kemer ilçesinde, Olympos Antik Kenti yakınında yer alan Çıralı’da yer alır. Tepedeki kayalıkların üstündeki deliklerden çıkan ve sürekli yanan metan gazı alevlerine verilen isimdir. Binlerce yıldır sönmeyen dağdaki bu ateşler, mitolojide kendi efsanelerini yaratmış. Antik çağda Yanartaş Bölgesi önemli bir Hephaistos (Demirciler Tanrısı, Ateşler Tanrısı) kült merkezi olmuş.

    Homeros’un aktardığı efsaneye göre yeraltı Typhan ve Ekhidna birleşerek Chimaera’yı (Khimaira) doğururlar. Khimaira insan soyundan olmayan, biri aslan, öbürü keçi, üçüncüsü de yılan veya ejderha olan üç başlı soluyan bir yaratıktır ve Lykia’yı kasıp kavurur. Lykia Kralı İobates’in verdiği emir ile Korinthli ünlü kahraman Bellerophontes uçan atı Pegasos’la gidip Khimaira’yı öldürür. Khimaria ölürken bile ağzından alevler çıkar. Bu “Likya’nın Sönmeyen Ateşi” olarak, Yanartaş efsanesi olarak anlatılır. Bölgeye Chimaera/Khimaira denmesinin nedeni bu efsanedir.

    Yanartaş’a dair bilinen tek efsane bu değil. Diğer efsaneleri bölgeye giderek yerinde dinleyebilirsiniz!

    Şelaleler

    Kurşunlu

    Antalya şehir merkezinin 20 km kuzeydoğusunda konumlanan Kurşunlu Şelalesi; zengin florası olan, 33 hektar alana sahip, 18 metre yükseklikten dökülen, çam ağaçlarının arasında bir doğa harikası. Şelale, yedi adet küçük göletin küçük şelaleciklerle birbirine bağlandığı iki kilometrelik bir kanyon içinde yer alıyor.

    Çevresindeki zengin flora ve fauna, burayı doğa yürüyüşü, bitki ve hayvanları gözlemleme gibi faaliyetler açısından öncelikli konumlardan biri haline getiriyor. Tabiat parkı içinde yürüyüş yaparken tavşan, sincap, ağaçkakan, kaplumbağa ve diğer küçük hayvanlarla karşılaşmak mümkün. 

    Yukarı Düden Şelalesi

    Yukarı Düden Şelalesi, Antalya şehir merkezinin dokuz km kuzeyinde, Kepez ilçesinde yer alır. Düden Şelalesi çeşitli kaynaklarda, İskender Şelalesi ve Yukarı Düden Şelalesi olarak da geçer. Şelalenin suları, Pınarbaşı adında iki büyük karstik kaynaktan çıkar. Su genellikle yerin altından ilerler, şelale yakınlarında su yüzüne çıkar. Şelalenin ardından iki ana kanala ayrılan Düden Nehri, dokuz kilometre sonra Antalya’nın doğusunda 40 metre yüksekliğindeki traverten bir eşikten şelale yaparak Akdeniz’e dökülür.

    Aşağı Düden

    Antalya kent merkezine sekiz kilometre uzaklıkta, Lara istikametinde bulunan şelale Karpuzkaldıran olarak da bilinir. Düden Nehri'nin denize ulaştığı Lara yolu üzerinden sularını denize 40 metre yükseklikten boşaltır. Devasa suyun püskürmesiyle deniz üzerinde bir sis bulutu oluşturur. Yakınında bulunan Gençlik Parkı, şelale manzarası için ideal bir izleme noktası. Ayrıca Kaleiçi’ndeki Yat Limanı’ndan kalkan gezi tekneleri, genellikle Aşağı Düden Şelalesi yakınlarına gelir. 

    Manavgat

    Batı Torosların doğu yamaçlarından doğarak Akdeniz’e karışan ve büyük yeraltı sularından beslenen 93 km uzunluğundaki Manavgat Nehri, yaklaşık beş metre yüksekliğindeki falezlerden dökülerek Manavgat Şelalesi’ni yaratır. Birçok balık ve kuş türüne (alabalık, sazan, kefal, levrek, karabalık, sutavuğu, ördek, kaz, yalıçapkını, değişik türlerde balıkçıllar, martılar vb.) ev sahipliği yapan Manavgat Nehri, söğüt, çınar, kavak, dut, karacaağaç gibi birçok ağaç türü ve zengin bir bitki çeşitliliğine de sahiptir. Ayrıca, tüm bu doğal güzelliklerin içinde macera yaşamaya imkan veren nehrin, belirli etaplarında rafting ve kano gibi çeşitli doğa sporları yapılabilmektedir.

    Manavgat Şelalesi’nde tüm ziyaretçilerin gezebileceği ve hizmet alabileceği rekreatif alanlar (restoran, büfe, satış üniteleri, dinlenme yerleri, tuvaletler ve seyir terasları vb.) var. Muhteşem bir doğa manzarasına sahip olan şelale, Antalya şehir merkezinin 76 km doğusunda konumlanıyor.

    Uçansu

    Uçansu Şelalesi, Antalya’nın şehir merkezinin yaklaşık 60 km kuzeydoğusunda yer alıyor. Gebiz Beldesi’ne bağlı Akçapınar Köyü’ndeki bu tabiat harikasında, Toroslardan gelen su iki kez, her biri 25-30 metre yükseklikten, yeşilliklerin içine dökülür, ya da bir başka deyişle süzülür.

    Dim Çayı

    Dim Çayı, Torosların eteklerinden başlayan 60 kilometrelik yolculuğunu, Alanya’nın güneyindeki Tosmur ve Kestel Mahalleleri sınırlarında Akdeniz’e dökülerek tamamlar. Çay, oluşturduğu vadi boyunca uzanan doğal güzellikler, yaz-kış serinliğini koruyan havası ve suyuyla eşsiz bir doğal varlıktır. Alanya ilçe merkezine yaklaşık 15 km mesafede bulunan Dim Çayı kenarlarında yer alan çok sayıda restoran, kafe, çay bahçesi vb. tesis bulunuyor. Dim Çayı’nın soğuk sularında yüzme, balık tutma ve su üzerinde, vadi yamaçlarında inşa edilmiş çardaklarda dinlenme olanağı var. Ak Köprü mevkiinden başlayıp 5,5 km’ilk bir parkurda tamamlanan raftingin yanı sıra, bölgede düzenlenen jeep safari,  atv safari, bisiklet ve doğa yürüyüşü turlarıyla Torosların eteklerindeki doğal güzellikleri keşfetmek, vadinin doğu yamacında bulunan Dim Mağarası’nı ziyaret ederek buradan yeşille bütünleşik, eşsiz vadi manzarasını seyretmek mümkün!